“Deniz Evi”nin Biricik Hikayesi
1800’lerin ilk çeyreğinde, yazın halkın serinlemesi için deniz hamamları kurulur. “Kadınların sesleri duyulmayacak kadar mesafe” birim ölçüsüyle hem kadınlar hem erkekler için bu mesafede iki hamam yanyana oturtulur. Tahta bir iskeleden gidilen yol sonunda dört tarafı ve tepesi açık veya kapalı, ortada suya atlayacak, girip çıkacak avlu havuzlar oluşturan bu yapılar bir dönem öyle revaçtadır...
Creative Business Cup Nedir, Neler Oluyordur?
Yaratıcı endüstriler ile yatırımcıların biraraya gelmesi son yıllarda iyice göze batıyor zira yaratıcı endüstrilerdeki kişiler de fikirlerini ürün haline getirmeye, piyasaya sunmaya başlıyorlar uzun zamandır. Birçok nedeni var bu bolluğun ve karşılıklı yeni ortaklıklar kurmanın. Özellikle de tabi ki mikroçip teknolojisinin ulaşılabilir olması, bu alanda çalışan kişilerin bilgilerini paylaşmaya meyilli insanlar olmaları ile neredeyse sonsuz...
Cumartesi Gecesi Eyleme Gidelim mi QüSeL Kız?
Bu blog girdisi 20 – 21 Şubat günleri tamamlandı. O günlerdeki fikirlerimizin pratik karşılığımı görmek için bekletildi, yayımlanmadı. Eylem gerçekleşti, şimdi yayımlıyoruz. Yazının başlığı işin cılkının çıkmasından, eğlence kültürüyle eylem pratiklerinin karışmasından çıkma. Nedenini de bir süredir konuyu tartıştığımız Tufan Demir‘in özeti ve benim de ekleyeceğim yorumlarda göreceksiniz. Önce Tufan Demir’in neden cumartesi gecesi Beyoğlu’nda...
Cannabis Cup 2013’de Jüri Olursan Ne Yaşarsın?
Yazın tonla olay oldu Türkiye’de. İstanbul’da, evimin dibinde, başlayan her olaya müdahil oldum. İstemesem de olmak zorundaydım. Haliyle her plan ve programı kafamdan silip Gezi’ye döndüm yüzümü. Aylarca süren yoğun beyin tüketiminden sonra gündelik hayata dönemedim. Herşey aşırı geldi, kafamı toparlayamadım. Ne yapayım da toparlayayım derken bir arkadaşımla konuşurken Cannabis Cup’ı hatırladık. Gitse miydik lan...
Çok Bayrak Çok Din Çok Vatan!
Dışarı çıkmadan son kez göz atıyordum Facebook’a, o arada bir paylaşım gözüme çarptı ve yorumlarını okudum. Ceren Cebeci’nin Facebook’a yüklediği fotoğrafın altındaki yorumları okudum. Bayramların bayraklarla kutlanması tabi ki doğal, ben fotoğrafların altındaki yorumlarda dönen kavgaları dert edindim ve ağzımdaki baklayı çıkartmaya karar verdim. İlgili fotoğraf altındaki yorumumu birkaç eklemeyle çeşitlendirerek burada da paylaşmamın verimli...
Göksel Müyap’ın ShiftDeleteNet’e ne yaptığını biliyor mu?
Geçtiğimiz gün Mü-yap, Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği gene bir atak yaptı. Aslında her zaman yapıyor fakat bu sefer sağlam kayaya çarptığı için duyabildik. Kötü bir alışkanlıktır ki Mü-yap’tan gelen her haber gittikçe mafyatik romanlara benzemeye başladı. Bu sefer Mü-yap’ın karşısına aldığı kurum ise dijital yayıncılığın teknoloji ayağını sırtlayanlardan ShiftDeleteNet (SDN). Özelde de...
Arsız güçlü olunca haklı suçlu olurmuş
Genel tabiriyle telif hakları yasaları nedeniyle kültür endüstrisinin yaşadığı sıkıntıları görüyoruz. Ne yazık ki endüstri kendi yaşadığı sıkıntıların bin katını tüketicilere yaşatıyor. Müşterisini baltayla kovalıyor, daha fazlası için boğazına basıyor. Sanatçı adam bunu yapmaz diyebiliriz, di mi? Bunu yapsa yapsa bir an olsun gardlarını düşürmeyen ‘hak savunucuları’ yapar. Onlar; tıpkı devletler gibi hücumu savunanlardan. Çeşitlilik...
Türkiye İnternet Dairesi Başkanı (TİB) Çocukça Açıklamalarda Bulunuyor
‘Bize özgü’ dediğimiz ve ‘karakteristik’ görünen devlet adamı ya da bürokrat yaklaşımı; aslında devlet modeliyle yaşayan çoğu ülkede aynıdır. Örneğin çoğu devlet toplumuna karşı haksızlığını dışarıdan gelen uyarılarla ciddiye alıyor, kendine dışarıdan bakanların gözünden çeki düzen vermeye çalışıyor. En yakınımızda Suriye örneği varken Birleşmiş Milletler’de yaşanan eşi görülmemiş gerginliğe hepimiz şahidiz. Türkiye Devleti’nin de durumu...
I am robot and proud, and you?
Bilgisayar başından Dünya’yı yönetebilecek kadar gücü olsa da alçakgönüllü kalarak şimdilik beyinlerimizi mıncıklamayı tercih eden Shaw-han Lien; bildiğimiz adıyla “I am robot and proud” bey ile görüştük. Vektörler, kodlar, sample’lar, synth’ler arasından kalkıp üzerindeki kabloları da bir kenara atarak karşımıza oturdu. Aklımıza estiği gibi sorduk, ekranın öteki tarafında bir yandan oyun oynayıp bir yandan da...
PANDORA.COM
Müzik piyasasında yeni olana en hızlı şekilde ulaşmak; dinleyici için önemli bir faktör. Ancak bu kadar yoğun bir “yeni” akışı olduğunda edindiğiniz albümlerin çoğunluğu bir daha dinlenmeyecekler arasına atılıyor. Sınırsız sayıda ses çöplüğü içinde aradığınızı bulmak bir işkenceye dönebiliyor. Zaman zaman tadınızı dahi kaçırabiliyor. Ancak son yıllarda bu durumu değiştirecek teknolojik destekleri bulabilen müziksever, arayışlarını...
Sıra dışı makinelere sıra dışı bakışlar!
BMW E92 M3 GT2 | JEFF KOONS 2010 İhtişamı ve gücüyle otomobil dünyasına Almanya damgasını vuran firmalardan biri BMW, döneminin en ileri araçlarını o döneme ait olmayan sanatçıların ellerine bırakıyor. Boya kutularına sokulmuşa benzeyen bu araçlar futuristik eğlencelerine davetkar bakışlarla çağrıda bulunuyorlar. Karşınızda tarihin duvarlarına kazılan en renkli oyuncak otomobiller! BMW 3.0 CSL |...
Geleceğe meydan okuyan dadaist: George Antheil
Daha makineler insan teriyle çarklarını yeni yağlamaya başlamışken bu durumun saçmalığına gözlerini açan kompozitör, derdini ancak 75 yıl sonra anlatabiliyor 1800’lerde icat edilen buharlı makineler, ardından gelen endüstri devrimi ve bu devrimde büyük rol oynayan ülkelerin istediği standartlar sonucu insanların tek tipleşmeye, belli formların dışında yaşayamaması gündeme geldi. Tabi müzik de bundan nasibini aldı. Ancak...