Kayıp Ruhlar Kentinin kapısında bekleyen biri var. Geldiğinizde kapıyı sonuna kadar açacak ve neyle karşılaşacağınızı size tanıtacaktır. Sakın bu çocuktan korkmayın, aradığınız bir ‘item’ içerde ve yol arkadaşınız da Sascha Ring olacak.

90’ların tutunabileceği iki kavram vardı ortada: acidci ya da metalci olmak. Müzik bir kısım için Technotronic’in Pump up the Jam’inden ibaretti, bir kısmı için de Slayer’ın Reign in Blood albümü baş tacı edilmişti. Acid music denen çekicin müziğin içini kazmasından rahatsız olan bir grup Amerikalı arkadaş da tüm bunlardan sıyrılıp ‘Intelligent Dance Music’ kavramını yaratmaya başladılar. ‘Hop-pidi’ melodileri yerlerinden sarsmak uğruna ne gerekiyorsa yaptılar. 1982’de lise öğrencisiyken kariyerinin ilk adımlarını İngiltere’de atmış olan Mixmaster Morris (Morris Gloud) ve 1992’de The Orb’u da dünyaya getiren Dr. Alex Peterson, ‘Chicago house’un yapısına temel taşları oluşturan synth-pop ve ambient kavramlarını birleştirerek yer altındaki halkı beslediler. İngilizlerin o dönemde çıkan yüz karalarını temizlemek adına, evinde disco ve dans ikilisini yaşamak isteyenlerin tercihi IDM’i tanıtan bu insanların açtığı yolda önemli adımlar da ardı sıra geldiler. Warp Records başta olmak üzere, ufak ufak label’lar çoğalmaya ve aralarındaki iletişim mesafesini de azamiye indirerek, sürekli etkileşimde üretmeye başladılar.

Bu olaylar gelişirken Almanya’da bir genç 1985 yazını davul dersleri alarak geçirmekteydi. Müziğe ‘Construction of Rhytms’ başlığıyla adını yazmaya bu yıllarda başlayan Sascha Ring, bas tonlara olan tutkusunun peşinden elektronik müziğe kadar sürüklendi. Bu maratonun ilk soluğunu da, zaman zaman, 400 bpm’e kadar çıkan vuruşlarıyla ‘gabba’ müzikle tanıştığında aldı. O dönemki müzik anlayışı, asi gençlerin işgal evlerindeki son küllerini yaşatma çabasında olan bu gençlere, hard-core techno’yu sunmaktaydı. 1992-96 arasını yeni oyuncaklarıyla oynayarak ve hardcore disco parçalar çalarak geçiren Sascha, 97 yılında gitmesi gereken yere, Berlin’e gitti.1998 yılında ‘MuMu’ adındaki minik Berlin label’ından ‘prüfsumme 8’i çıkarttıktan sonra, 99’da artık sert tonlarından sıkılmaya başladı ve müziğini farklı kompozisyonlara oturtmak için işin biraz da ‘tasarım’ yanıyla ilgilenmeye başladı.

Sascha Ring bu noktadan sonra, Apparat adıyla yoluna devam etti. Öyle ki, kazandığı ivmeyle 7 ep, 3 lp’yi beş yıl kadar bir zamana sığdırdı. Gabba’yı asiliğinden, kusmak istediği nefretinden tercih ettiğini söyleyen Sascha Ring, çığlıklarını duyurmak için dünya dışı seslerini, 2000 yılında Jetlag Records’dan çıkarttığı Algorthym ep’siyle hızlı bir giriş yaptığı IDM dünyasına tanıttı.Ep’nin başından sonuna kadar tattırdığı huzursuzluk, bir çok kişinin ilgisini çekti. Bunlardan biri de, cyber-punk’la yola çıkan, ardından minimal tonlara yönelen T.Raumschmiere (Marco Haas) oldu. T.Raumschmiere, o dönem adı ‘Katapult’ olan label’ına Sascha’yı da ortak ederek, ‘S.hitkatapult’ adını koydular. 2001 yılında artık yeni Lp’si ‘Multifunktionsebene’ kendi firması S.hitkatapult’dan çıkaran Apparat, neyi nasıl anlatacağını belirlemiş, IDM’in osiloskop’unu ters dalgalara maruz bırakmaya başlamıştı. Bu yıl içinde bir çok complation’a dahil olan Sascha Ring, aynı hızla 2002 ep’si ‘tttrial and eror’u hazırlamaya koyulur. Her tonun ayrı bir boyut kapısına tekabül ettiği kayıt, her şeyin yerli yerinde olduğunu kontrol etme ihtiyacı uyandırmakta. Sağ kulağından girip sol kulağından çıkan glitch’lerin uzunluğu beyninizi ikiye ayıran bir testereden farksız. Lakin bu testerenin üzerine yapışmış duygular içinize de işlemekte, bir trompet sesinin yayılımı da işleri düzene sokmak için sizi bekliyor olucak. Mola yerlerinin Apparat tarafından belirlendiği bir yolculukta, iniş takımlarınızın açılıp açılmayacağı konusunda bir tedirginlik yaşayabilirsiniz, dikkat.

Bu arada bir de BpitchControl gibi önemli bir label’la olan çalışmalar başlar. Moderat’la ‘auf kosten der gesundheit’ ep’sini hazırlayan Sascha, ertesi yıl ‘koax’ adlı remix ep’sini de hazırlayarak artık kendi albümüyle ilgilenmeye başlar. Kayıp ruhlar atlası ‘Duplex’ albümünü, baştan sona ‘Syntax Error’ yaratan, başlı başına bir kompleks. ‘Granular Bastard’ parçasına uygun görülen noise yaylılar, yalnızlığa bırakılan ruhların sahipsiz dolaştığı ortamlarda, arzulanan tekilliği yaratmakta. Kendi dünyasını kurmak için her türlü desteği bu albümden çıkarabilir müzik tutkunları. Sanatçının kendini tanıttığı en belirgin albümü Duplex hakkında, kendisi de ayrı bir heyecan duymakta. Karmaşası ve durgunluğu iki uçtan gelerek çarpışmakta tüm albümde. Ortaya çıkan reaksiyon enerjisi o kadar güçlüdür ki, o enerjinin fazlalığını atmak için remiks’ler devreye girer 2003’de ve Ellen Allien için ‘TrashScapes’ , TimTim için ‘Atwater Ca’, Hakan Lidbo için ‘Clockwise’, Yasume için de ‘Slowly, Clearly and Calmy’ parçalarını yıkıp yeniden yapar. Aynı yıl içinde Ellen Allien ile ‘Remix collection and Astral Ep’ toplamasının prodüksiyonunu üstlenir Sascha ve artık turneye çıkma vakti gelmiştir. Dolaştığı ülkelerde herkesi kontrol altına alması, onun varlığı anlatma yeteneğinden kaynaklanmaktadır. Jargonunda varlık yoktur lakin o yoklukla en iyi şekilde doldurmaktadır insanların beynini. Düşen her damla civa, beynini eritmektedir dinleyicilerin. Zaman ve mekan gene kalkmıştır bizim boyutumuzdan, uzaydan sesler etkisi altına almıştır beynimizi. Bu arada Sascha Ring elini atacak bir delik daha bulmuştur. İtalyan sanatçı Gianna Nannini’nin seslendirdiği ‘Pia’ operasının parçalarının prodüksiyonunu da üstlenir. Ortaya çıkan çalışmanın memnuniyeti İtalyan sanat camiasında da güzel eleştirilerle yer edinmiştir kendisine. Ertesi yıl gene Gianna Nannini ve Nitrada için mixer’in başına geçen Sascha Ring, 2001’de Marit Posh ile başladığı projesi ‘Shapemodes’ ep’sini 2003’de tamamlar ve Neo Ouija etiketiyle piyasaya sürer. Marit Posh’un vokal rengiyle boyanan ‘Riding’ adlı parça Xela ve Helios Hatsu’nun da aralarında bulunduğu Neo Ouija toplamalarından Ellen Allien ve Uwe’nin prodüksiyonunu üstlendiği BpitchControl toplamalarına kadar hepsine yayılır bu tablo.

Shapemodes’un açılışı darbelere dayanıklı kafa tasında titremelerle çatlaklar açmaya başlar. ‘Solaris’in çalışmalarının sonucu açılan çatlaklardan da sızmak Marit Posh’un işidir artık. Bakkalın oradan dönüp geldiğinizde sizi bekleyen Sascha, ‘Get Out of Your Krib’ parçasıyla tüm huzurunuzu melankoliden temin etmeniz için sizi kovalar. Sığındığınız yerde ise ‘Scissors And Saxophones’ tüm nöronlarınıza sıkı sıkıya sarılacak fakat güçlükle çekiştirecektir. Savaş alanına dönen beyin, bir anda duyacağı arp sesi ve onun mid’e dönüşümünü izlemekle hayatının hatasını yaptığını anlayacaktır. Hatalarını da kendi temizleyen Apparat yapının ‘Sinus’ünü alarak ‘Radau’ ile size kapıya kadar eşlik edicek ve bu rüyadan çıkıp uykunuza devam edeceksinizdir.

Tüm bu sesler dikkatini çeken, İngiltere’nin medar-i iftiharı, BBC’nin başarılı Dj’i John Peel Apparat için ‘Peel Session’ ortamı yaratır ve 4 güzel parçasıyla Sascha da Peel’e olan sevgisini dile getirmiş olur. Lakin kısa bir süre sonra da John Peel aramızdan ayrılacaktır.
Bu kayıtlardan sonra kendini yolara vuran Sascha Ring, o festival senin bu kulüp benim diyerek yoğun bir tempoya girmiştir. Bu arada, ‘Can’t Computerize It’ adında yeni 12’liğini de BpitchControl’den yayınlayan Apparat, yüksek bpm’lere ve sert tonlara olan özlemini bu ep’de sonuna kadar açığa çıkarmıştır. Hiçbir hüzün burada yer bulamamıştır. Sascha bir tek nostaljinin iplerini serbest bırakmıştır ve tamamen mutluluğa dönüşmüştür hepsi. Bu dönemde Bus, Telefon Tel Aviv ve Rechenzentrum 2005 yılında yayınlanacak son Apparat ep’si için Peel Session’dan birkaç parça seçer ve mixer’de karıştırıp Silizium’un içine dökerler.

2005’in hemen başında S.Hitkapult etiketiyle yayınlanan ‘Silizium’ albümü ise artık yolun yeni bir dönüm noktasına gelindiğini belirtiyor. Apparat’ın yapısında bulunan tonlar Sascha Ring’in özellikle kemana olan, yaylılara yönelik tutkusundan tüm parçalar nasibini almış. Gene bir tür nefret söz konusu, ancak anlatılan hikayeler hiçbir şeyin değişmeyeceğini bilen bir ağızdan çıkmakta. Bu da zamanın Apparat’ın içini nasıl doldurduğunun bir uzantısı olarak karşımıza çıkıyor. Dinlediğiniz her parçanın bu kadar yoğun duyguları tetikleyen bir tek kaynaktan beslendiğini anladığınızda, o an içine düştüğünüz girdap size zevk vermeye başlayacaktır. ‘Not a Good Place’ dinleyicinin tüm dünyasını sarsarken, taşları yerine oturan ise Telefon Tel Aviv ve onun temiz ‘Komponent’ remix’i oluyor.

Hiç durmadan uzaylar arası yapılan bu yolculuğun sonunda biz dinlensek de Sascha Ring şu sıralar Ellen Allien ile yeni projelere yelken açmış ve festivalden festivale koşar bir durumda. 2006 yılını beklememiz gerektiğini söyleyen Sascha, şu an irtibatta olduğu sanatçılara bakılırsa, hepimiz için yeni diyebileceğimiz bir platform yaratmakla meşgul, bekliyoruz.

::: http://www.apparat.net/

Fi tarihinde Basatap için kaleme alınmıştır.